Atatürk Dönemi Dış Politika

İçindekiler
TÜRK DIŞ POLİTİKASI
Atatürk Dönemi Dış Politika , Milli Dış Politika, bağımsız bir devletin, diğer devletlerle olan
ilişkilerinde, benimsediği ilkeler doğrultusunda izlediği yoldur.
İzlenen bu yolda öncelikle yurdun bölünmezliği ve ulusun
bağımsızlığı göz önünde bulundurulmalıdır. Diğer ulusların
haklarına da saygı gösterilmelidir. Atatürk’ün dış politika ile
ilgili görüşlerini en iyi “Yurtta barış, dünyada barış” ilkesini
ortaya koymaktadır
Atatürk’ün belirlediği Millî Dış Politikamızın esasları
şunlardır:
1- Bağımsızlığımızı korumak
2- Milli çıkarlarımızı korumak ve
3- Milli sınırlarımız içinde kalmak
4- Gerçekleşmeyecek amaçlar peşinde olamamak
5- Barışçı olmak
6- Diğer devletlerle dostluk ve eşitliğe dayalı ilişkiler kurmak
7- Diğer devletlerin iç politikalarına karışmamak ve onların
da bizim iç politikamıza karışmamalarını sağlamak
8- Dünyadaki gelişmeleri göz önünde tutmak
1923-1930 DÖNEMİ
-Türkiye’nin bu dönemdeki dış politikası, Lozan’dan
geriye kalan sorunların çözülmesine ve Lozan’da
alınan kararların uygulanmasına yönelik olmuştur.
-1923-1930 döneminde; Musul sorunu, dış borçlar,
yabancı okullar ve nüfus mübadelesi konuları
Türkiye’nin dış politikasında belirleyici olmuştur.
IRAK SINIRI VE MUSUL MESELESİ
Lozan Barış Antlaşması’yla Musul sorunu çözüme
kavuşturulamamıştı. Türk Hükümeti, Musul halkının
çoğunun Türk olmasından dolayı Musul’un kendisine
bırakılmasını istiyordu.
-İngiltere ise bölgenin zengin petrol yataklarına I sahip
olması ve ekonomik çıkarları dolayısıyla Musul topraklarını
bırakmak istemiyordu.
-Lozan’da Musul sorununun iki taraf arasında yapılacak
karşılıklı görüşmelerle halledilmesine karar verilmişti.
-İkili görüşmeler sırasında bir çözüm sağlanamamış ve
durum Milletler Cemiyetine götürülmüştü.
-İngiltere’nin uzlaşmaz tutumu üzerine Türkiye, bölgeye
müdahale kararı almış, fakat bu sırada Şeyh Sait İsyanı’nın
çıkması, müdahalenin gerçekleşmesini engellemişti. Türkiye,
Şeyh Said isyanıyla uğraştığı için gerekli askeri müdahalede
bulunamadı.
Sonuç olarak 5 Haziran 1926’da iki ülke arasında Ankara
Antlaşması imzalanmış ve Musul sorunu çözülmüştür.
Ankara Antlaşması (1926)
-Türkiye ile İngiltere arasında yapıldı.
-Musul, İngiliz mandasındaki Irak’a verildi.
-Musul’un petrol gelirlerinin % 10’u yirmi beş yıllığına
Türkiye’ye verildi.
-Türkiye beş yüz bin İngiliz sterlini karşılığı bu hakkından
vazgeçti
DIŞ BORÇLAR SORUNU
-Fransa ile aramızda sorun oldu.
-Türkiye’den alacağı en fazla devlet olan Fransa,
borçların altın olarak ödenmesini istedi.
-Türkiye ise borçların kağıt para olarak ve Fransız frangı
şeklinde ödenmesini kabul ettirdi.
-Türkiye borçların anaparasını 1954’e, faizlerini ise 1984’e
kadar ödedi.
-1929’da başlayan dünya ekonomik bunalımı Türkiye’nin
borçlarını geç ödemesinde etkili oldu.
YABANCI OKULLAR SORUNU
-Avrupalı devletler kapitülasyonlar aracılığıyla Osmanlı
Devleti’nde pek çok farklı okullar açmışlar ve çeşitli haklara
sahip olmuşlardı.
-Bu okullar, zamanla Osmanlı Devleti’ne karşı bazı zararlı
faaliyetlerde bulunmaya başlamışlardı.
-Lozan’da yabancı okulların Türk milli eğitim sistemine
bağlanması kararlaştırılmış, Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile de
bu durum pekiştirilmişti.
-Ancak, Fransa ile Papalık yabancı okullarda Türk
öğretmenlerin görev yapmasına ve bazı derslerin Türkçe
okutulmasına karşı çıktılar.
NÜFUS MÜBADELESİ (NÜFUS DEĞİŞİMİ) SORUNU
-Nüfus mübadelesi Yunanistan’la aramızda sorun
olmuştur. Lozan Antlaşması’na göre İstanbul Rumlarıyla Batı
Trakya Türkleri hariç diğer Türk ve Rumların yer
değiştirmesi kararlaştırılmıştı.
-Yunanistan, özellikle İstanbul’da daha çok Rum
bulundurmak istiyordu.
-Sorun, Milletler Cemiyeti ve Lahey Adalet Divanı’nda
da çözümlenemedi.
-Türk – Yunan ilişkileri 1954 yılına kadar sürecek iyi ilişkiler
dönemine girdi.
-1954 yılında ortaya çıkan Kıbrıs sorunu, Türk-Yunan
ilişkilerinin yeniden bozulmasına neden olmuştur.
1930-1939 DÖNEMİ
-1929’da başlayan dünya ekonomik bunalımı liberal
eğilimlere karşı tepkilere neden olmuş, otoriter rejimler
güçlenmiştir. (Komünizm, Faşizm, Nazizm gibi)
-Almanya ve İtalya’nın saldırgan politikaları
Türkiye’nin dış güvenliğini tehlikeye düşürmüş ve ittifak
arayışlarına yöneltmiştir.
TÜRKİYE’NİN MİLLETLER CEMİYETİ’NE GİRMESİ
18 Temmuz 1932
-Cemiyet I. Dünya Savaşı’ndan sonra uluslararası
sorunların barışçı yollarla çözümlenmesi için İtilaf
Devletleri tarafından kurulmuştur.
Atatürk Dönemi Dış Politika ile ilgili soru ve görüşlerinizi yorum yaparak bildirebilirsiniz. Atatürk ile ilgili daha fazla içeriğe Atatürk Köşesi bölümünden ulaşabilirsiniz.